Benjamin Button Misali
Bilmiyorum, hatırlar mısınız? Başrolünü Brad Pitt ve Cate Blanchett’in oynadığı bir dönem oldukça ses getiren bir film vardı; Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi…
Bir saatin çalışma şekli nedeni ile başroldeki Benjamin, hayatını tersten yaşamaya başlar ve gün geçtikçe yaşlanması gerektiği halde tam tersi gençleşir. En sonunda da … neyse bu kısmı şimdi söyleyip de izlemeyenler için spoiler vermiş olmayayım.
Söz konusu güzel yaş alma olunca, yapılan uygulamalar bana Benjamin Button’ı hatırlatıyor. Her bir uygulamada hastamız biyolojik olarak yaş almış şekilde gelse de görünümü kesinlikle çok daha genç oluyor. Bir nevi zamanın kontrolünün ele alındığı, yaşlanma belirtilerini yüzden silen uygulamalar, kombine tedavi protokolleri ile bütünsel olarak yapıldığında çok daha güçlü ve etkin sonuçlar vermektedir.
Güzel ve genç bir görünüm bütünseldir. Kendi içerisinde sıkı ve gergin bir cildi, ciltte ton eşitliğini ve pürüzsüzlüğü barındırır. Söz konusu gençleştirme işlemleri olunca gerek ameliyatlı gerekse ameliyatsız olmak üzere pek çok estetik uygulamadan bahsedilebilmekteyiz.
Farklı yaş gruplarına ve karşılaşılan yaşlanma deformasyonlarına göre farklılık gösterebilen bu uygulamalarda amaç; kişiyi olduğundan çok daha genç ve canlı gösterebilmektir.
Genç bir görünüm, bütünsel yaklaşım gerektirir. Bunun nedeni bizi gençleştiren her uygulamanın etki alanının belirli olmasıdır. Örneğin, yaş aldıkça nazolabial dediğimiz burun kanatlarından ağız kenarlarına doğru uzanan çizgi boşalarak derin bir oluk halini alır. Bu oluklu görünümden kurtulmanın etkin yolu ona eskisi gibi hacim kazandırmaktır. Hyaluronik asit dolgu uygulaması ile rahatlıkla kazandırılan hacim sonrası her ne kadar kişi eski çizgisel görünümüne kavuşsa da eskisi gibi genç görünmeyebilir. Bunun nedeni başta yüz bölgesi olmak üzere tüm vücudumuzun tek bir yerden parça parça değil bütünsel şekilde yaşlanıyor olmasıdır.
Yukarıdaki dolgu uygulaması örneğinden devam etmem gerekirse şöyle diyebilirim. Zaman sadece o nazolabial çizgiyi oluk haline getiren bölge için akmıyor; göz çevresi için de akıyor, alın bölgesi için de akıyor… Bu nedenle sadece nazolabial oluğu yok etmek değil aynı zamanda göz çevresinde kaz ayağı dediğimiz yaşlanma çizgilerinin ve alın bölgesindeki kırışıklıkların da ile giderilmesi gerekebilmektedir.
Dolgu uygulamaları kombinasyonunun yanı sıra göz kapağı düşüklüğü, sarkma derecesine gelmiş ve yüz germe ameliyatına ihtiyaç duyulan cilt, zamana bağlı olarak volümünü yitirip incelen dudaklar…
Genç bir görünüm arzulanıyorsa her şeyden önemlisi, yaşlanmanın deformasyonun şiddetli olduğu durumlarda tüm yüzde 360 derece düşünmek gerekir. Bu kapsamda da pek çok uygulamayı kombinleyerek kişiye özel bir tedavi protokolü uygulanması gerekir.
Estetikte bütünsel yaklaşım, daha genç bir görünümün hayalini kuranlar için ideal bir tedavi protokolüdür. Bu yaklaşımla lokal olarak değil bütünsel olarak daha genç bir ifade elde edilebilmektedir. Bu yüzden söz konusu daha genç bir görünüm olduğunda nihai kararın ve yapılacak uygulamaların muayene sonrası belirlenmesi oldukça önemlidir.
Doğru bir planlama ile yaş aldıkça daha genç bir görünüme kavuşmak ve zamanı tersine döndürmek mümkün olabilmektedir.